21 Haziran 2013 Cuma

Haftanın Son Günü




       Sonunda ellerimiz kirlendi. Gittiğimizde ilk gün bahsettiğim fugalar köşelere yerleştiriliyordu. Hatta okulun bir köşesini bitirmişlerdi. Artık işi ele alma zamanı geldi diye ustalara fugaları delmeyi yapabileceğimi söyledim. Önce detayları öğrendim sonra aldım matkabı.

        Fugalar öncelikle dört köşesinden özel bir matkabla deliniyor. Bu deliklerin çok derin olmaması söylendiği için dikkatle yaptım. Açtığım bu delikler vidalar için. Ben delikleri açtım ustalar da yerlerine vidaladılar. Böylece fugalar ustaların takması için hazırlanmış oldu.

  Hemen arkasından başka bir iş daha yapmamı istediler. Aynı delme işlemini uzun parçalara da uygulamaya başladım. Bu parçalar pencere kenarları için hazırlanmış. Parçalar benim ellime gelmeden birkaç tane işlem görüyor. İlk olarak her iki tarafından da üçgen şeklinde parçalar çıkarılıyor. Ben delikleri açarken diğerleri de havalandırmaların takılmasına yardım ettiler. Havalandırmanın parçalarını takmak için öncellikle o parça büyüklüğünde boşlukar açılıyor. Bu kesme işlemleri spiral denilen bir aletle gerçekleştiriliyor. Spirali biz de final projelerimiz için bol bol kullanmıştık.

             Bugünün sonunda şantiyeden geldiğim belli oluyordu. Sonunda heryerim toz içinde eve geldiğim için gerçekten çok mutluyum. Devamı pazartesine...
                                                                                                                        Suzan Bozfakıoğlu

20 Haziran 2013 Perşembe

Günebakan Anaokulunda İkinci Gün


       İkinci günüm büyük bir şaşkınlıkla başladı.  Dün bahsettiğim gelecek olan pencereler çoktan gelmiş de takılmıştı. Halbuki pencerelerin takımında yardımcı olacağımızı düşünmüştük. İnşaatın bu kadar hızlı ilerleyebilmesi bizi çok şaşırtıyor.

       Pencereler özel getirtilmiş. Ustalar çok pahalı ve hassas oldukları için dokunmamızı istemediler. Takılana kadar kırılmazsa bir daha hiçbir şekilde kırılmazmış. Anaokulundaki minikler için bu camların özel olarak istenmesini çok uygun buldum. Kırılabilen camlar kazaya neden olabilirdi. Pencereleri kendimiz takamadık ama takılışını dikkatle izledim. Öncelikle dört kenara da takoz denilen siyah bir parça konuluyor. O parça camın iyice oturmasını sağlayıp , kaymasını engelliyor. Cam yerine oturtulduktan sonra hiçbir türlü yapıştırıcı kullanmadan geçmeli sistemle kenar oturtuluyor. Böylece cam sabitlenmiş oluyor. Geçmeli sitemin parçaları tokmak gibi aletle vurularak yerine oturtuluyor. Bu aşamada bin bir ısrarlar aleti ustaların elinden alıp birkaç kez vurdum. O kadar da zor değilmiş! Cam oturtulduktan sonra birkaç deneme yapılarak camın kapanıp açılmasını garantiliyorlar. Bu denemelerden birinde pencerenin tam kapanamadığını fark ettik. Uygun bir şekilde oturtulması için neredeyse elli kez tekrardan yapıldı. Sorunun neden kaynaklandığını anlamak çok önemliydi.

       Tam da yapılacak bir şey yok mu diye gezinirken bu okulu yapan şirketin sahibi Aydın Bey geldi ve bizimle toplantı yapmak isteğini söyledi.  Bu okulun yapımıyla ilgili bilgileri aktardı. Bu sırada çıkan ufak tefek problemlerden de bahsetti. Tuvaletlerdeki tesisatlar için gerekli deliklerin ilk başta yapılmadığını söyledi. Bu da onların sektöründen küçük bir hileymiş. Betonu döken usta o deliği bırakarak devam edeceğine onu düşünmeden her yere dökermiş. Bu durum onların kolayına geliyormuş. Bu yüzden kendi aralarında tesisatla ilgili beyin fırtınası yaptılar.

       Onları düşündüren bir diğer konu ise tuvaletteki yerleştirmeler. Klozetlerin ve lavabonun yerleri hala değişken. Planlanmış durumlar istendiği gibi gitmeyip sahada da kararlar alınabiliyor. Mesela çocukların güvenliği için gerekli korkuluğa karar verilmemiş ve bizim de önerilerimize açık olduklarını söylediler.

       Aydın Beyle bir sonraki aşamaları da konuştuk. İlk önce şap dökülecekmiş ki alçıpan yağmurdan ve kardan zarar görmesin. Fakat şaptan önce mutlaka bütün tesisat ve detaylar bitmeli. Sonraki aşama ise alçıpan. Alçıpan için çok heyecanlı olduğumu söylemeliyim çünkü onu bizim yapacağımızı söylediler. Umarım o da bir sabah geldiğimizde pencereler gibi bitmiş olmaz.

         Bugün tek yaptığım oturup binanın eskizlerini çizmek oldu. Yarın bize de iş vermeleri umuduyla...


                                                                                                                                Suzan Bozfakıoğlu
       

19 Haziran 2013 Çarşamba

Şantiyede ilk gün


        İlk şantiye deneyimim bugün Günebakan Anaokulu'nun yapımında bulunmakla başlamış oldu. Kağıthane'de başlanmış olan anaokulu yolunda nasıl bir şeyle karşılaşacağımın merakıyla mahalle aralarındaki daracık sokaklardan geçerken merakımın daha da arttığını söyleyebilirim. Sürekli içinde olduğumuz mekanların nasıl yapıldığını keşfetmek hem de anaokulunun yapım aşamasında katkıda bulunmak için çok heyecanlıydım.   

    On kişilik küçük bir grupla Günebakan Anaokulu'nun önüne geldik. Okul neredeyse bitmişti ve hiçbirimiz şaşkınlığımızı gizleyemedik. Bir diğer şaşkınlığım ise okulun çok küçük bir alana yapılıyor olmasıydı. İlk gün için bize göre yapılacak bir işin olmayacağını öğrendiğimde hayalkırıklığına uğramadım desem yalan olur ama Fatih Bey ve hocamızın inşaat üzerinden verdiği bilgiler benim için değerliydi.
      
         İnşaattaki ilk izlenimim, binanın çok dar bir alana yapılıyor olması dolayısıyla okulun da çok küçük olmasıydı. Aynı zamanda etrafında hiç yeşil alan olmaması da ilk izlenimlerinden biri. Fatih Beye sorduğum ilk soru 'Bu kadarını ne kadar zamanda yaptınız?' oldu. Cevabı duyunca çok şaşırdım çünkü neredeyse binanın tamamını bir haftada yapmışlar. Bu kadar hızlı olmalarının nedenini de sonradan anladım.  Kullandıkları malzeme ve malzemelerin prefabrik oluşları okulun hızlı yapılmasına yardımcı olmuş. Malzemelerin böyle büyük bir avantajı olduğunu öğrendikten sonra bu durumun dezavantajları neler olabilir diye düşünmeye başladım. Sağlamlık? Dayanıklılık?... Kullanılan bu malzemenin adı hafif çelik sistem. Çelik sistem, nakliye ve fiyat açısından kullanışlı bir sistem.  Aynı zamanda panellerin ağırlığını dağıtmakta büyük bir görevi var. 
     
        Çelik sistem kurulduktan sonra üstü farklı boylarda panellerle kaplanmış. Panellerin malzemesi fibersement. İçerideki en büyük panel üzerinden ölçüm yaptık. Öğrendiklerimden bir diğer terim de fuga. İki fuga birbirine dik bir şekilde birleştirilip binanın dört köşesine ekleniyor. 
    
       Binanın bügünkü halinde pencereler daha takılmamış, duvarlarda penceler ve kapılar için panellerin arasında bırakılmış boşluklar vardı. Pencere ve kapıların takım aşamalarını sorduğumda birkaç yeni terim daha öğrendim. Söve, pencere ve kapı kenarlarını döşemek için kullanılırmış. Pencereleri bugün getiremedikleri için yapım aşamasını göremedik. Önümüzdeki birkaç güne geliceğini söylediler, pencereleri planlanmış yerlerine takmak için sabırsızlanıyorum.
      
       Duvarlarda kırmızı delikler vardı. Bu delikler elektrik için gerekli kabloların geçmesi için. Aynı zamanda kabloları gizlemeye de yarıyor. Camlar takılmadan , yani bütün bina kapatılmadan kabloları takamıyorlarmış. Bunun nedenini öğrendiğimde gerçekten çok şaşırdım çünkü kabloları çalıyorlarmış. Günlük hayatta sürekli kullandığımız şeylerin gerçekte nasıl yapıldığını incelemek
çok değerliydi.
     
     İlk gün yapımda katkıda bulunamamış olsam da mimari terimler öğrenmek , şantiye deneyimini yaşamak benim için çok yararlıydı.

                                                                                                                                   Suzan Bozfakıoğlu